- demir
- is. ve s.1. 铁2. 铁制的: \demir don (或 gömlek) 盔甲, 甲胄 \demir diren 铁叉 \demir çerçev 铁框 \demir masa 铁桌 \demir boku 铁渣 \demir boru 铁管 \demir parmaklık 铁栅栏门3. 铁器, (器具的)铁制部分: \demir çağı (或 devri) 铁器时代 kapı \demiri 铁门闩 sapan \demiri 犁铧4. 镣铐, 脚镣5. 铁锚: \demir resmi 停泊税 \demir yeri 锚地◇ \demir almak 起锚 \demir atmak 1) 抛锚: Açıkta demir atmış kotraye görüyor musun? 你见到了在公海抛锚的独桅帆船吗?Motorlu su taşıtlarından biri de, kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu. 又有一艘机动船在运河码头正好面对我们的地方抛锚泊在了那里。 2) 转́ 长期滞留, 长期逗留: Adam ahbabının evine demiri attı, bir türlü gitmek bilmiyor. 这人赖在朋友家里, 没有一点要走的意思。İkinci sınıfta demir attı. 他总是上二年级。\demir bırakmak 弃锚 \demir bilekli 铁腕的; 铁腕人物 \demir çarık 转́ 铁鞋, 非常结实的鞋 \demir çekirdek 俗́ 枪子, 子弹 \demir eksikliği kansızlığı 缺铁性贫血 \demir gibi 1) 像铁一样坚硬结实的, 铁一般的 2) 非常强有力的, 非常强壮的: Demir gibiyimdir; yüzmeden güreşe kadar sporun her dalında çalıştım. 我的身体强壮有力, 从游泳到摔跤在体育上我样样在行。 3) 冰凉的: Su demir gibi. 水凉刺骨。Eliniz demir gibi olmuş. 您的手冰凉。\demir kuşaklı 身穿盔甲的: Baştan aşağı demir kuşaklı bir yiğit ata binmiş. 一个全副武装的勇士上了马。\demir leblebi 1) 难以办成的事, 棘手的事 2) 难以对付的人 \demir taramak 拖锚: Demirlerini tarayan hurda harami gemileri karaya vuruyordu. 那几艘拖锚而去的破海盗船被冲上了海岸。\demir üzerinde 起了锚准备启航的(船只) \demir yürekli 无畏的, 胆大包天的, 勇敢的 \demirden ayak 铁脚板: Bir türlü durduğu oturduğu yok, Allah demirden ayak yaratmış, dağa taşa tırmanıyor, yine of bile demiyor. 他一步也没有停留, 天生一副铁脚板, 翻山越岭不发愁。\demire binmek (船只)向抛锚的方向倾覆 -i \demire vurmak 给某人戴上手铐脚镣, 用铁链拴住某人: Katili hücresinde demire vurdular. 他们把杀人犯锁在一个单人牢房里。\demirleri funda etmek 抛锚◆ Demir, insan gamdan çürür. 潮湿铁器蚀, 忧伤催人老。Demir tavında dövülür. 趁热打铁。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.